Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk. |
Orhan Pamuk, 1990'lı yıllarda bir roman yazmaya ve romanla ilgili bir müze açmaya karar verir. O zamanlar roman ile ilgili tek düşündüğü şey "bir aşk romanı" olması idi. Kızını yürüyerek okula götürürken yolda yazdığı romanları düşünürdü. Yine bir gün okul dönüşü yürürken bugün Masumiyet Müzesi olarak bilinen evi görür ve bu evi 1999'da satın alır.
Romanı yazdığı sıralarda bit pazarında eşyalar görür, ve bu eşyaları "müzede güzel durur." diyerek satın alırmış. Bugün müzede gördüğümüz eşyaların çoğunu bu şekilde satın alıp hikayeye bir şekilde bu eşyayı entegre etmiş.
Roman 2008 yılında yayımlandı, Müze ise 2012'de açıldı.
Adres: Çukurcuma Caddesi, Dalgıç Çıkmazı, 2, 34425, Beyoğlu, İstanbul, Türkiye
Kitap Olan Masumiyet Müzesi
Kemal, uzaktan akrabası Füsun ile bir aşk yaşamaya başlar. Zamanla bu aşk saplantıya doğru kayar ve Kemal’in hayatını radikal bir şekilde değiştirir. Artık Füsun’u düşünmediği tek bir anı bile yoktur. Sevdiği kadını hatırlatan eşyaları toplamaya başlar. 30 yıllık bir aşkın sonucunda ise topladığı eşyalarla Masumiyet Müzesi olarak karşımıza çıkacak olan olan müzeyi açar. 1975’de başlayıp 2000’lere kadar uzanan romanda, Kemal’in içindeki fırtınalar, yaşadığı gelgitler bolca tasvir edilmekte. Karakterler aracılığıyla dönemin sosyolojik yapıları ve toplumsal tabularını da okumaktayız. Özellikle cinsellik konusunun bolca işlenmesi ve kadınların bile maruz kaldıkları toplumsal baskıdan söz etmesi ile okurken hak vereceğiniz birçok cümleyi barındırmakta.
Orhan Pamuk’un, hikayelerindeki esas olayların arasına dönemin Türkiyesini incelikle serpiştiren bir yazar olduğunu düşünmekteyim. 30 yıllık bir dönemi kapsayan bu eserde de sık sık o dönemlerde meydana gelen olaylara ve zamanla toplumsal yapıda meydana gelen değişimlere tanık olmaktayız.
Kitabın çok da uzun olmayan bölümlerden oluşması merak unsurunu devamlı kılmakta. Özellikle ilk bölümü okuduktan sonra hikayeye en hızlı giren romanlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Bölüm biter bitmez heyecanla bir sonraki bölümü okumaya başladım.
49. Ona Evlenme Teklif Edecektim. (Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk) |
Eserde depresif, melankolik ögeler mevcut. Bazı kısımlarda Kemal ile empati kuramadım, bazı bölümlerde “yapma artık!” diye serzenişte bulundum. Ama yazarın da dediği gibi bu hikaye; yirminci yüzyılın ikinci yarısında üst sınıf bir beyin yaşadığı bir aşktı. Benim Kemal ile farklı düşünmemin nedeni belki de aramızda bulunan zaman ve sınıf farkıdır. Velhasıl, kitabı bitirdiğim an “güzel bir kitaptı yahu!” dedim. Masumiyet Müzesi, yaşadığımız hayatla gurur duymamız gerektiğini öğretiyor bizlere. Doğrularıyla, yanlışlarıyla...
Kitabı bitirir bitirmez Masumiyet Müzesi'ne doğru yola çıktım.
Müze Olan Masumiyet Müzesi
Size tavsiyem kitabı bitirir bitirmez hikaye hafızanızda tazeyken gitmeniz. Kitabınızda yer alan bileti mühürletirseniz içeri ücretsiz bir şekilde girebiliyorsunuz.
Müzeye girince sizi Kemal'in biriktirdiği 4213 sigara izmariti karşılıyor. Müze ile ilgili en bilindik yer olan ve şahsımı en çok etkileyen kısım da burası. Kemal, sevdiği kadının izmaritlerini 8 yıl boyunca topluyor, söndürürken söylediği cümleleri tarihleriyle birlikte not alıyor, söndürüş şekline bakarak Füsun'un o andaki ruh halini çözümlemeye başlıyor. Her sigara izmaritinin biçimi, Füsun'un onu söylerken hissettiği yoğun bir duygunun dışavurumudur. (Syf. 413)
4213 İzmarit, Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk. |
4213 İzmarit, Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk. |
Üst kata çıkınca sırasıyla bölümleri ve bölümleri bize hatırlatan eşyaları görüyoruz. Hikaye hafızanızda tazeyken gitmenizi tavsiye etmemin nedeni de bu bölümler. Eğer araya zaman girerse hangi bölümde neler olduğunu unutmanız çok olası. Ben bitirdiğim günün ertesi sabahı müzeye gitmeme rağmen ilk bölümlerdeki bazı ufak ayrıntıları unutmuştum. Neyse ki bir arkadaşımla kararlaştırıp eş zamanlı okuduğumuz için unuttuğumuz yerleri birbirimize hatırlatma imkanımız vardı.
Arkadaşlarınızda eş zamanlı okuyarak romanı bitirip müzeye gitmek güzel bir aktivite olabilir sizin için. (Tavsiyem de böyle.)
Her bölümü tek tek fotoğraflamaktansa beni en çok etkileyen bölümleri fotoğraflamayı tercih ettim. Gezerken hikayeyi baştan yaşıyorsunuz. Orhan Pamuk, hikayeyi yayınlamadan 15 sene önce kafasında nasıl bir şey yazmak istediğini kurmuştu. Bu bakımdan bir kez daha saygı duydum kendisine.
Müzeyi gezerken biz hariç herkes yabancıydı. Bu da Nobel ödüllü yazarımızın bizim için ne kadar büyük bir değer olduğunu bana bir kez daha hatırlattı. Orhan Pamuk'un kitaplarını seven birisi olarak bazı insanların değerini yaşarken bilmeliyiz diye düşünüyorum.
"Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım." Kemal Basmacı (Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk) |
Kitaptan Sevdiğim Alıntılar
➊"Hayatımın en mutlu anıymış, bilmiyordum. Bilseydim, bu mutluluğu koruyabilir, her şey de bambaşka gelişebilir miydi? Evet, bunun hayatımın en mutlu anı olduğunu anlayabilseydim, asla kaçırmazdım o mutluluğu."➋"Avrupa’da zenginler kibarca zengin değil gibi yaparlar... Uygarlık budur. Bence kültürlü ve uygar olmakta herkesin birbiriyle eşit ve özgür olması değil, herkesin kibarca diğerleriyle eşit ve özgürmüş gibi davranmasıdır.”
➌"Aşk nedir?"
"Neymiş?"
"Aşk, Füsun karayolları, kaldırımlar, evler, bahçeler ve odalarda gezinirken ve çay bahçelerinde, lokantalarda ve akşam yemeği sofrasında otururken, ona bakan Kemal in duyduğu bağlılık duygusuna verilen addır."
"Hmm... güzel cevap," derdi Füsun. "Beni görmediğin zaman aşk olmuyor mu?"
"O zaman fena bir takıntı, hastalık oluyor."
➍"Ben de bir kadının saçlarını, mendillerini, tokalarını, bütün eşyalarını saklayacak, onlara yıllarca teselli arayacak kadar çok sevdim Orhan Bey. Hikayemi size bütün içtenliğimle anlatabilir miyim?"
"Tabii, buyrun."
➎"Sonu mutlu biten bütün aşk hikayeleri, birkaç cümleden fazlasını hak etmez zaten!"
Emel
Yorumlar
Yorum Gönder