Büyüdüğünüzü fark ettiğiniz belli anlar olur: sade sodayı zorlanmadan içebilmeye başladığınızda, çevrenizdeki gerçek olmayan arkadaş kalabalığından uzaklaştığınızda ya da Hollywood’un yüksek bütçeli filmlerinden sıkıldığınızda!
Belli bir yaşa geldikten sonra Hollywood’un kahramanlık temalı yüksek hasıla hedefleyen filmlerinden sıkılmış bünyeme Avrupa Sineması ilaç gibi geldi! Özellikle Başka Sinema sayesinde bir sürü güzel filmle tanışma imkanım oldu.
Kendime izleyip sevdiğim filmlerden oluşan bir liste hazırladım. Benim için özel bir liste; çünkü her izlediğim filmi koymaya kıyamıyorum.
Şimdi sizlere o listeden seçtiğim beş filmden oluşan listeyi paylaşıyorum:
1. Kutsal Geyiğin Ölümü (IMDB: 7.1)
 |
| The Killing of a Sacred Deer (2017) |
Yönetmenliğini daha önce Dogtooth ve Lobster ile adını duyuran Yorgos Lanthimos'un yaptığı film; Cannes'da En İyi Senaryo Ödülü'nü kazanmış. Gerilim ve fantastik ögeler barındıran filmi keyifle izledim.
Afişin güzelliğine bakar mısınız!
Konusu: Doktor Steven Murphy ve ailesinin kusursuz bir hayatını yetim bir genç olan Martin bozmak üzeredir. Martin kendini ailenin hayatına sokmak için rahatsız edici bir çaba sarf etmeye başladığında ailenin huzuru bozulmaya başlar. Martin'in gerçek amacı ortaya çıktığında ve Stephen uzun süredir unutulmuş bir suçla karşı karşıya kaldığında, Murphy ailesinin evdeki mutluluğunu parçalanmaya başlayacaktır.
 |
| Victoria (2015) |
Alman sineması son yıllarda yükselen bir trend izlemekte. Victoria filminin en ayırt edici özelliği; tek kamera ile kesintisiz bir şekilde çekilmiş olması. Kamera ilk sahneyle beraber açılıyor ve film bitene kadar kapanmıyor. Tek çekim! Aksiyon sahneleri de barındıran bir film olduğu düşünülünce bu filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim.
Konusu: Berlin'e yeni taşındığı için henüz arkadaş edinememiş olan Victoria, bar çıkışında dört Alman genç ile tanışır. Ancak yeni tanıştığı gençlerin ödemesi gereken eski borçları nedeniyle gece bambaşka bir noktaya sürüklenir. Macera olarak başlayan olay bir kabusa dönüşecektir.
 |
| Who Am I - Kein System ist sicher (2014) |
Yine bir Alman filmi olan Who Am I'ı özellikle Mr. Robot sevenlerin seveceğini düşünüyorum. İzlerken sizi sıkmayacak, keyifle izleyeceğiniz türden bir film. Yönetmeni bu film ile tanıyıp takibe almıştım; Netflix için çektiği Dark dizisiyle daha da çok sevdim. Evet doğru duydunuz, Dark'ın yönetmeninin elinden çıkmış bir film!
Konusu: Yer altı bir hacker grubu, Genç bir bilgisayar dehası olan Benjamin’i aralarına katılmaya çağırınca, Benjamin bu tehlikeli teklifi kabul eder ancak bu tehlikeli oyunlarda başına geleceklerden habersizdir.
 |
| The Handmaiden (2015) |
Oldboy'u izlemeyen çok az kişi kalmıştır. İzlemeyenlerin neredeyse tamamı ise duymuştur. İzlediğim zaman bu kadar güzel bir film; bu kadar rahatsız edici bir senaryoyla daha karşılaşmamıştım. Ta ki The Haidmaiden'ı izleyene kadar. Dediklerim yanlış anlaşılmasın; iki film de çok güzel. Aynı adamdan çıktığı belli olan size mindfuck yaratan bu filmi en yakın fırsatta izlemelisiniz.
Konusu: Yan kesici bir kız; sahte bir kont ile anlaşarak; zengin bir adamın malikanesinde hizmetçi olarak işe başlar. Buradaki amacı malikanenin sahibi olan zengin adamın genç ve güzel yeğeni ile sahte kontun arasını yaparak evlenmelerini sağlamaktır. Plan tıkır tıkır işlerken beklenmedik bir şey gerçekleşir.
Konusu: İran’da geçen filmde Arthur Miller’ın Satıcının Ölümü oyununu sahneye koyan tiyatrocu çift Rana ve Emad, yeni bir eve taşınır. Rana, burada saldırıya uğrar. Emad, travmasını sessizce atlatmaya çalışan Rana’nın aksine intikam alma yolunu seçer.
 |
| Bonus: İran Sineması |
Yorumlar
Yorum Gönder