SINIRLAR VE PEMBE FİLİ DÜŞÜNME ÜZERİNE

Tahmin ediyorum ki Pembe Fili Düşünme hakkında; “Bu kitabı okumayan son kişilerden biriyim.” diye düşünmüşsünüzdür. Ben de sosyal mecralarda bu kadar sık karşıma çıkan bu kitabı okuyayım diyerek almış bulundum. İyi ki okudum mu? Evet iyi ki okudum. Daha önce terapistimin de önerisiyle, Dr. Henry Cloud'un Sınırlar adlı kitabını okumuştum belki bana bir faydası olur diye. İnsanlara karşı yeri geldiğinde görünmeyen duvarları nasıl örebileceğimiz anlatılıyordu. Sırf onları kırmamak adına kendimizi kırıp onları mutlu etmenin hiçbir yararı olmadığı üzerinde duruluyordu. Hayatımız bize aitti ve bu hayatı başkalarının etrafında şekillendirmememiz gerekiyordu. Ne zaman evet ve nasıl hayır demeliydik? Sınırların içi bize aitti; bu sınırların içinde kendi isteğimize göre hareket etmek ve istediğimiz şeyleri kabullenmek bize bağlıydı. Kimsenin mevcut ama görünmeyen bu sınırları aşmaya hakkı yoktu.



Pembe Fili Düşünme'de ise; kendimizle bütünleştirdiğimiz etiketlerin -ben utangacım, ben duygusalım gibi- hayatımız boyunca bizi nasıl esir altına aldığını, hayatımızı bu etiketler çerçevesinde nasıl şekillendirdiğimizi sade ve anlaşılır bir dille bizlere aktarılmakta. Herhangi bir konuda hissetmeyi reddettiğimiz duyguların bizim bir parçamız olduğunu ve bu duyguları dışardan gözlemleyen kişinin bizler olduğunu öğrenmekteyiz; çünkü bu duygulara karşı mücadele vermek ağır, kabul etmek hafifti.  Bizlere ait olan hayatı işkenceye çevirmeden, duygularımızı kabul edip o şekilde yaşayabilmek bizler için en kolay ve doğru olandı. Sizler de kendinizi yakından tanıyabilmek, duygularınız ve düşünceleriniz ile daha rahat bir hayata sahip olabilmek için bu kitabı okuyabilirsiniz.

Nermin

Yorumlar