Goethe "Büyük eserlerin değerini anlamak için onu sadece tamamlanmış şekliyle değil, oluşum süreciyle de öğrenmek gerekir." demiştir. Ülkemizde en çok okunan yazarlardan biri olan Stefan Zweig, benim de okumaktan çok keyif aldığım bir yazar. Hikayelerinin oluşum sürecini daha iyi anlayabilmek için; onu bu hikayeleri yazmaya yönlendiren olaylar örgüsünü ve onun düşünsel yapısını şekillendiren olayları öğrenmenin iyi olacağını düşündüğümden bulduğum ilk yerde kendi kalemiyle yazdığı yaşam öyküsünü satın aldım!
Zweig, varlıklı bir Avusturyalı Yahudi ailenin tek çocuğuydu. Hitler ile aynı dönemde yaşadığı için çok sevdiği Avrupa'dan ayrılmak zorunda kaldı. Hitler tarafından edebi eserleri yakılan yazarlardan bir tanesiydi.
Kitabı okumadan önce Zweig'ın hayatıyla ilgili bildiğim tek şey; 2. Dünya Savaşı sırasında masum insanların hayatlarını kaybetmesine daha fazla dayanamadıkları için eşi ile birlikte intihar etmesiydi. Oysa o sırada Güney Amerika'da savaştan çok uzakta ve güvendeydiler. Hayatlarını sonlandırma nedenleri bile aslında ne kadar duyarlı ve hassas bir çift olduklarını gözler önüne sermekte.
Başlarken otobiyografi okurken sıkılır mıyım ikilemi yaşasam da daha ilk sayfalarda bu tereddüt kayboldu; çünkü otobiyografisini yazış tarzı; kuru bir "şurada doğdum, şurada eğitim gördüm"den ziyade, tanık olduğu olaylar ve bu olayları kendi nezdinde değerlendirmesi şeklinde olduğu için hem kolayca okuyabildim, hem de yazarın iç dünyası hakkında ayrıntılı bilgi sahibi oldum. Zweig, kitap boyunca birçok olayı, konuyu, kültürü, tabuyu kendi nezdinde değerlendirmekte. Bu değerlendirmeler sonucu bazı noktalarda ona hak verdim, bazı noktalarda ise hiç dikkat etmediğim bir noktaya parmak bastığı için durup düşündüm.
Okurken Stefan Zweig'ı daha çok seveceğiniz bir eser.
İyi okumalar!
Emel
Kasım 2018
 |
| Stefan Zweig |
Zweig, varlıklı bir Avusturyalı Yahudi ailenin tek çocuğuydu. Hitler ile aynı dönemde yaşadığı için çok sevdiği Avrupa'dan ayrılmak zorunda kaldı. Hitler tarafından edebi eserleri yakılan yazarlardan bir tanesiydi.
Kitabı okumadan önce Zweig'ın hayatıyla ilgili bildiğim tek şey; 2. Dünya Savaşı sırasında masum insanların hayatlarını kaybetmesine daha fazla dayanamadıkları için eşi ile birlikte intihar etmesiydi. Oysa o sırada Güney Amerika'da savaştan çok uzakta ve güvendeydiler. Hayatlarını sonlandırma nedenleri bile aslında ne kadar duyarlı ve hassas bir çift olduklarını gözler önüne sermekte.
Başlarken otobiyografi okurken sıkılır mıyım ikilemi yaşasam da daha ilk sayfalarda bu tereddüt kayboldu; çünkü otobiyografisini yazış tarzı; kuru bir "şurada doğdum, şurada eğitim gördüm"den ziyade, tanık olduğu olaylar ve bu olayları kendi nezdinde değerlendirmesi şeklinde olduğu için hem kolayca okuyabildim, hem de yazarın iç dünyası hakkında ayrıntılı bilgi sahibi oldum. Zweig, kitap boyunca birçok olayı, konuyu, kültürü, tabuyu kendi nezdinde değerlendirmekte. Bu değerlendirmeler sonucu bazı noktalarda ona hak verdim, bazı noktalarda ise hiç dikkat etmediğim bir noktaya parmak bastığı için durup düşündüm.
 |
| Dünün Dünyası, Stefan Zweig @okurzamani |
Okurken Stefan Zweig'ı daha çok seveceğiniz bir eser.
İyi okumalar!
Emel
Kasım 2018
Harika bir yazı. Tebrikler
YanıtlaSil