SANAYİ DEVRİMLERİ'NİN GENEL ÇERÇEVESİ

Yazı, yazarların izni olmaksızın kaynak gösterilmeden paylaşılamaz. İzin almak için yazarlara mail atınız.


Illustration by R. Kikuo Johnson, MIT Tech Review.
Sanayi Devrimi, 18. yüzyılın sonlarında başlayıp günümüze kadar uzanan, teknolojik yeniliklerle üretim yapısında ve organizasyonunda dönüşüm sağlayan süreçtir. Bu süreç, 1784’te İngiltere’de buhar gücüyle çalışan makinelerin üretimde yer almasıyla başlamıştır. Yeni makinelerin keşfi üretimde verimin artmasına ve buna bağlı olarak üretimin artmasına yol açmıştır. Artan verim ve artan üretim için yeni pazar ve ham madde arayışı kıtalar arası denizaşırı ticareti beraberinde getirmiştir. Ülkeler arası ticaretin artması sonucu, söz konusu ülkelerde sermaye birikiminin artmasıyla refah artışı yaşanmıştır.

Henry Ford’un mezbahalardan esinlenerek üretime entegre ettiği Montaj Hattı ile seri üretime geçilmiş ve İkinci Sanayi Devrimi (Endüstri 2.0) süreci başlamıştır. Bu süreçte; işçiler arabanın yanına gitmemekte, arabanın parçaları bant sistemiyle işçilerin önüne gelmektedir. Henry Ford, Montaj Hattı’nı tasarlarken Taylor’ın Bilimsel Yönetimi’nden etkilenmiştir. Taylor, işçilerin zamanlarını en verimli olacak şekilde kullanabilmeleri için üretim sürecini yeniden tasarlamıştır. Buradaki amacı, işin en kolay, en hızlı şekilde yapılmasını sağlamaktır.

Her sanayi devriminde sermaye birikim süreci mevcut teknolojik aletler çerçevesinde farklılaşmıştır. Özellikle 3.Sanayi Devrimi (Endüstri 3.0) ile üretim süreçleri teknolojiyle daha fazla entegre olmuştur. Üretimin otomasyonlaşmasıyla, farklılaştırılmış tüketim kalıplarına daha kolay ve hızlı cevap verilmeye başlanmıştır. Bu dönemde üretim süreçleri farklı coğrafyalara dağılmıştır. Post Fordizm diye adlandırılan bu süreç sonucunda üretim merkezleri Doğu’ya kaymıştır.

Nüfusun yüksek olmasından dolayı üretimi düşük maliyetle gerçekleştiren Doğu ülkeleri karşısında rekabet edemeyen Batı ülkeleri üretimdeki maliyetlerini düşürmek için yeni arayışlara girmiştir. 2011’de Hannover’de literatüre ilk kez giren Endüstri 4.0 kavramı da bu arayışın bir sonucudur diyebiliriz. Genel olarak Endüstri 4.0’ın tanımı şöyle yapılmaktadır: “Endüstri 4.0 ya da 4. Sanayi Devrimi, birçok çağdaş otomasyon sistemini, veri alışverişlerini ve üretim teknolojilerini içeren kolektif bir terimdir. Bu devrim nesnelerin interneti, internetin hizmetleri ve siber-fiziksel sistemlerden oluşan bir değerler bütünüdür.”

Hala içinde bulunduğumuz 4. Sanayi Devrimi (Endüstri 4.0) ile karanlık fabrikaların hayata geçmesi firmalara, insanlara gerek kalmadan üretim yapma imkanı sunmaktadır. Hala içinde bulunduğumuz 4. Sanayi Devrimi (Endüstri 4.0) ile karanlık fabrikaların hayata geçmesi firmalara, insanlara gerek kalmadan üretim yapma imkânı sunmaktadır. Firmalar üretimlerini robot teknolojileriyle gerçekleştirme yolunda ilerlerken hem üretim süreci hızlanmakta hem de işçilerin yerini alan robotlar sayesinde üretim maliyetleri azalmaktadır.

İnovasyonlar Sonucu Hayatımız Nasıl Değişti?

Sanayi Devrimleri öncesi tarımla uğraşan insanlar bir birim çıktı alabilmek için kas güçlerini kullanarak üretimi gerçekleştirirken, Sanayi Devrimi yenilikleri sonucu üretimde kas gücünden mekanik güce geçiş olmuştur. Yeni teknolojik buluşların hayatımıza girmesi ile insanların sanayi devrimi öncesi uğraştıkları iş alanlarında kullandıkları üretim araçlarının yerini yeni üretim araçları almıştır. Sanayi Devrimi sonucunda insanlar tarımdan ürün üretime yönelmiştir.

Sanayi Devrimi sonucu oluşan inovasyonlar ile verimlilikte artış yaşanmıştır.  Sanayi Devrimi öncesi insanların uğraştıkları iş alanları önemini yitirirken, iyi ve sayıca fazla yeni iş alanları sistemde yer almaya başlamıştır. Yeni iş olanakları insanlara yeni çalışma alanları sağlamıştır. Böylece hem istihdam edilen iş gücü artmış hem de bu iş gücünün yaşam kalitesi yükselmiştir.

Illustration by Kristian Hammerstad, MIT Tech Review

Nereye Doğru Gidiyoruz?

Endüstri 1.0 ve Endüstri 2.0’da keşfedilen yeni teknolojiler daha fazla yeni iş alanları yaratmaktaydı. İnsanlar daha iyi iş alanlarında çalışmaya başlarken, makineler insanların eskiden yaptıkları basit işleri yerine getiriyordu.  

Üretimin otomasyonlaşmasıyla; ortaya çıkan yeni endüstriler ise yeteri kadar yeni iş alanları yaratmamakta.

Gelişen teknoloji ile makinelerin yapısında da değişim yaşanmıştır. İnsanların yapmak için uzun çabalar sarf ettiği zor ve karışık işleri, makineler mikro düzeye dönüştürerek insanların uzmanlaştıkları alanlarda onların yerini almıştır. Bütün bunların sonucunda, insanlar makinelerin karşısında rekabet edemeyecek duruma gelecektir.

Robotların giderek üretim alanlarında hâkim aktör haline gelmesiyle bazı meslek gruplarında insanların yerini alacağı kesin gözüyle bakılmaktadır. Bu duruma; kasiyer, gişe görevlisi, hiçbir yeteneğe ihtiyaç duymayan burger çeviren insanlar örnek gösterilebilir. 

İnovasyonlar Sonucu Hayatımız Nasıl Değişti?

Sanayi Devrimleri öncesi tarımla uğraşan insanlar bir birim çıktı alabilmek için kas güçlerini kullanarak üretimi gerçekleştirirken, Sanayi Devrimi yenilikleri sonucu üretimde kas gücünden mekanik güce geçiş olmuştur. Yeni teknolojik buluşların hayatımıza girmesi ile insanların sanayi devrimi öncesi uğraştıkları iş alanlarında kullandıkları üretim araçlarının yerini yeni üretim araçları almıştır. Sanayi Devrimi sonucunda insanlar tarımdan ürün üretime yönelmiştir.

Sanayi Devrimi sonucu oluşan inovasyonlar ile verimlilikte artış yaşanmıştır.  Sanayi Devrimi öncesi insanların uğraştıkları iş alanları önemini yitirirken, iyi ve sayıca fazla yeni iş alanları sistemde yer almaya başlamıştır. Yeni iş olanakları insanlara yeni çalışma alanları

sağlamıştır. Böylece hem istihdam edilen iş gücü artmış hem de bu iş gücünün yaşam kalitesi yükselmiştir.

Nereye Doğru Gidiyoruz?

Endüstri 1.0 ve Endüstri 2.0’da keşfedilen yeni teknolojiler daha fazla yeni iş alanları yaratmaktaydı. İnsanlar daha iyi iş alanlarında çalışmaya başlarken, makineler insanların eskiden yaptıkları basit işleri yerine getiriyordu.  

Üretimin otomasyonlaşmasıyla; ortaya çıkan yeni endüstriler ise yeteri kadar yeni iş alanları yaratmamakta.

Gelişen teknoloji ile makinelerin yapısında da değişim yaşanmıştır. İnsanların yapmak için uzun çabalar sarf ettiği zor ve karışık işleri, makineler mikro düzeye dönüştürerek insanların uzmanlaştıkları alanlarda onların yerini almıştır. Bütün bunların sonucunda, insanlar makinelerin karşısında rekabet edemeyecek duruma gelecektir.

Robotların giderek üretim alanlarında hâkim aktör haline gelmesiyle bazı meslek gruplarında insanların yerini alacağı kesin gözüyle bakılmaktadır. Bu duruma; kasiyer, gişe görevlisi, hiçbir yeteneğe ihtiyaç duymayan burger çeviren insanlar örnek gösterilebilir. 

Otomasyonlaşmayla birlikte yok olan meslek gruplarının yerine yaratılacak meslek gruplarının sayısının daha fazla olması gerekmektedir. Aksi halde, artan nüfus karşısında yeterli istihdam sağlanamayacağı için üretimin tüketim tarafından emilmesi söz konusu olamayacak; bu durumun da krizlere yol açması kaçınılmaz olacaktır.

                      Illustration by Delcan & Company, MIT Tech Review

Otomasyonlaşmayla birlikte yok olan meslek gruplarının yerine yaratılacak meslek gruplarının sayısının daha fazla olması gerekmektedir. Aksi halde, artan nüfus karşısında yeterli istihdam sağlanamayacağı için üretimin tüketim tarafından emilmesi söz konusu olamayacak; bu durumun da krizlere yol açması kaçınılmaz olacaktır.


Emel & Nermin
Mayıs 2018

Marmara Üniversitesi
İktisadi Analiz Projesi

Yorumlar